
Gelin Geldi, Sessizlik Başladı: Bir Evin İçindeki Sessiz Savaş
📑 İçindekiler
Zeynep, 25 yaşında genç, güler yüzlü ve umut dolu bir kadındı. Üniversiteden mezun olduktan sonra sevdiği adamla evlenmiş, İstanbul’dan kalkıp eşinin ailesinin yaşadığı Yozgat’a gelin gitmişti.
Yeni ev, yeni hayat, yeni kurallar...
Ama asıl sınav, mutfakta değil göz göze gelmemekteydi.
Kayınvalidesi Nermin Hanım, sessiz ama güçlüydü.
Her sabah kahvaltı hazırlanırdı, ama "ellerine sağlık" cümlesi duyulmazdı.
Zeynep temizlik yapardı, ama yerler “biraz nemli kalmış” olurdu.
Evin içinde görünmeyen bir gerilim vardı.
Kelimeler eksikti, bakışlar fazlaydı.
Zeynep, bu sessiz savaşta yorulmuştu. Bir gün eşine, "Seninle evlendim ama yalnız kaldım" dedi.
Ertesi sabah, Nermin Hanım erkenden kalkıp mutfağa indi. Zeynep’i bekledi.
Elinde bir defter vardı. Sayfalarını açtı ve şöyle dedi:
“Bu defter, benim annemden kalan tarifler. Ben hep ‘bir gün gelinim olur da birlikte yaparız’ diye sakladım. Ama galiba ben susarken, sen sustun. Hadi, ilk tarifi beraber yapalım.”
O gün sessizlik yerini un kokusuna, ardından kahkahaya bıraktı.
O evde artık sabahlar daha sessiz değil, daha samimiydi.