Gelin ve Kaynana: Sabır ve Sevginin Gücü

📑 İçindekiler

Bir zamanlar, yeşillikler içinde küçük bir Anadolu kasabasında Kerem adında genç ve çalışkan bir delikanlı yaşardı. Kerem, ailesine düşkün, ahlaklı bir insandı. Annesi Nermin Hanım ise otoriter, disiplinli ve biraz da titiz bir kadındı. Eşini yıllar önce kaybetmiş, oğlunu tek başına büyütmüş, onun üzerine titremişti.

Bir gün, Kerem kasabaya yeni taşınan bir ailede Aslı adında güzel, terbiyeli ve güler yüzlü bir genç kız olduğunu duydu. Aslı’nın naifliği, edebi ve tatlı dili kısa sürede herkesin dikkatini çekmişti. Kerem de onunla tanışınca hemen gönlünü kaptırdı. Kısa bir süre sonra aileler tanıştı, düğün yapıldı ve Aslı, kayınvalidesiyle aynı çatı altında yaşamaya başladı.

Ancak Aslı’nın mutluluğu kısa sürdü. Kayınvalidesi Nermin Hanım, onu hiçbir şekilde beğenmiyordu. Sabahları çok geç kalktığını söylüyor, yaptığı yemekleri küçümsüyor, temizlik konusunda sürekli eksiklerini buluyordu. Oysa Aslı, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Eşine bir şey belli etmemeye çalışsa da geceleri yastığını gözyaşlarıyla ıslatıyordu.

Bir gün, Aslı dertleşmek için annesinin yanına gitti:

— Anne, ben çok üzülüyorum. Ne yaparsam yapayım kayınvalidem beni kabullenmiyor. Sürekli kusur buluyor, beni azarlıyor. Artık sabrım tükendi…

Annesi kızına nasihat verdi:

— Kızım, unutma ki evlilik sadece eşinle değil, ailesiyle de kurulan bir bağdır. Eğer mutlu bir yuva istiyorsan sabırlı olmalısın. Bazen insan en sert kayaları bile zamanla aşındırabilir. Sakın kalbini kötü düşüncelerle doldurma. Sevgiyle yaklaşırsan zamanla onun da yüreği yumuşayacaktır.

Aslı annesinin sözlerini kulağına küpe yaptı ve artık kayınvalidesiyle inatlaşmak yerine ona daha anlayışlı ve sevgi dolu davranmaya karar verdi.

Artık sabah erkenden kalkıyor, kahvaltıyı hazırlayıp Nermin Hanım’ı tatlı bir dille kahvaltıya çağırıyordu. Yemekleri onun damak tadına uygun yapmaya çalışıyor, temizlik konusunda ondan fikir alıyordu. Kayınvalidesi hastalandığında başında bekliyor, ona çorba yapıyor, ihtimam gösteriyordu.

Başlangıçta Nermin Hanım, gelininin bu değişimini bir oyun sandı. “Beni kandırmaya çalışıyor,” diye düşündü. Ama zaman geçtikçe Aslı’nın ilgisinin samimi olduğunu anladı. Gelini ona nasıl davranırsa, o da öyle karşılık vermeye başladı. Artık daha az eleştiriyor, hatta bazen şefkatle gülümsüyordu.

Bir gün komşuları geldiğinde Nermin Hanım onlara şöyle dedi:

— Gelinim Aslı çok iyi bir kızmış meğer. Ben onu başta sevemedim, biraz zorlandık ama sabrı ve sevgisiyle gönlümü kazandı. Şimdi düşünüyorum da, gelini beğenmeyen kaynanalar belki de kendileri değişmeyi denemeli. Çünkü her şey karşılıklı…

O günden sonra Aslı ve kayınvalidesi arasındaki soğukluk tamamen eridi. Artık birlikte çarşıya çıkıyor, yemek yapıyor, komşu gezmelerine bile gidiyorlardı. Kerem ise eşinin sabrı ve sevgisiyle ailesini bir arada tuttuğunu görünce ona olan sevgisi kat kat arttı.

Ve böylece Aslı, sabrı ve sevgisiyle kayınvalidesinin gönlünü kazanmış, huzurlu ve mutlu bir yuva kurmuş oldu.

Cevabın nedir?

0 Cevap